
Ailelerin Engelli Bireylere Yaklaşımı
Ailelerin engelli bireylere yaklaşımı engelli bireylerin yaşam kalitesini belirleyen en önemli faktörlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Aile, bireyin ilk ve en güçlü sosyal çevresidir. Bu yüzden engelli bireyin kendini kabul etmesi, topluma uyum sağlaması ve potansiyelini gerçekleştirmesi büyük ölçüde ailesinin yaklaşımına bağlıdır.
Aşağıda, ailelerin engelli bireylere nasıl yaklaşmaları gerektiği, yapılmaması gereken hatalar ve destek yöntemleri detaylı olarak açıklanmıştır.
Ailenin Rolü ve Önemi
Aile bireyleri engelli bireyin yaşamındaki ilk destek sistemi olarak öne çıkmaktadır. Aile bireylerinin sevgi, sabır, anlayış ve empatiyle yaklaştıkları durumlarda, engelli birey:

• Kendine olan güven duygusu artacaktır.
• Toplumsal yaşama daha kolay uyum sağlama konusunda girişken olacaktır.
• Psikolojik olarak daha güçlü hale gelecektir.
Tersine, reddedici veya aşırı koruyucu tutumlar bireyin gelişimini olumsuz olarak etkileyecektir.
Ailelerin Yaygın Tutumları
Aileler engelli bireylerine istemeden olsa karşı farklı duygusal tepkiler gösterebilir. En sık görülen tutumlar şunlardır:
Kabul Edici Tutum
Ailenin bireyi olduğu gibi kabullenmesi, onun farklılıklarını doğallıkla karşılamasıdır. Bu yaklaşım, bireyin kendine olan özgüvenini artırmasına yardımcı olacaktır.
Aşırı Koruyucu Tutum
Bazı aileler engelli bireyi sürekli koruma altında tutar. Bu durum bireyin bağımsızlığını geliştirir yerine bağımlılığını artırır.
Reddetme veya Utanma Tutumu
Toplum baskısı veya yanlış inanışlar nedeniyle bazı aileler engelli bireylerini gizleme eğilimindedir. Bu, bireyin hem psikolojik hem sosyal yönden yıpranmasına yol açar.
Suçluluk Duygusu
Anne-babalar, engelli çocuklarının durumundan kendilerini sorumlu tutabilir. Bu duygusal yük, aile içi iletişimi zedeler.
Doğru Yaklaşım Nasıl Olmalıdır?
Ailelerin sergilemesi gereken sağlıklı davranışlar:
• Engelli bireyin bağımsızlık becerilerini desteklemek ve teşvik etmek
• Onu sürekli acınacak biri gibi değil, birey olarak gördüğünüz hissettirmek
• Sosyal etkinliklere katılımını teşvik etmek,
• Engeli değil, yetenekleri ve güçlü yönleri üzerinde durmasına yardımcı olmak
• Gerektiğinde psikolojik destek almaktan çekinmemelisiniz.
• Eğitim kurumları, rehabilitasyon merkezleri ve sosyal hizmetlerle iş birliği yapmak.
Aile İçi İletişim ve Eğitim
Engelli bireyin gelişimi için aile içi iletişim son derece önemlidir.
• Açık ve pozitif iletişim: Duygular açıkça ifade edilmeli, bireyin fikirlerine değer verilmelidir.
• Eğitim sürecine katılım: Aile, özel eğitim ve rehabilitasyon sürecinin bir parçası olmalıdır.
• Kardeşlerin bilgilendirilmesi: Kardeşlerin engeli anlaması, kıskançlık veya dışlama duygularını azaltır.
Toplumsal Boyut
Aileler sadece ev içinde değil, toplum içinde de engelli bireyin haklarını savunmalıdır.
• Engelliliğin utanç değil, farklılık olduğunu çevresine anlatmalı,
• Toplumsal farkındalık çalışmalarına destek olmalı,
• Yerel yönetimlerin, STK’ların sunduğu sosyal destek programlarından yararlanmalıdır.
Psikolojik Destek ve Danışmanlık
Engelli bireylerin olduğu ailelerde, özellikle tanı konulduğu ilk dönemde psikolojik destek çok önemlidir.
Aile danışmanları, psikologlar veya sosyal hizmet uzmanları;
• Duygusal yükü azaltmak,
• Aile içi iletişimi güçlendirmek,
• Uyum sürecini kolaylaştırmak için rehberlik sağlar.
Sonuç:
Engelli bireylerin toplumdaki yeri, büyük ölçüde ailelerinin sevgi dolu, bilinçli ve destekleyici yaklaşımlarına bağlıdır. Aile; bireyin yalnızca bakımını üstlenmekle kalmamalı, onun özgür, üretken ve mutlu bir yaşam sürmesi için yol arkadaşı olmalıdır.
Aile ve Toplum kategorisindeki tüm yazılarımıza BURADAN ulaşabilirsiniz.
Bizlere ulaşmak için İletişim


